Teknoloji ve endüstri devrimiyle birlikte insanlar, tarımdan kentlere doğru bir göç dalgasına kapıldılar. Ancak, bu büyük şehirlere yapılan göç, yeni sorunları da beraberinde getirdi. Trafik, kalabalık, hava kirliliği gibi kavramlar artık günlük hayatın bir parçası haline geldi, özellikle de büyük metropollerde. İstanbul gibi şehirlerde yaşayanlar, bu sorunları çok iyi bilirler. İşte tam da bu noktada, belediyecilik kritik bir öneme sahip hale geldi ve iyi yönetilen belediyeler, insanlara sadece yaşam alanları değil, mutlu bir yaşam sunmaya başladılar. Bu oyunda bu deneyimi dibine kadar yaşayacaksınız.
Cities: Skylines, türün diğer örneklerinden belirgin bir şekilde ayrılmıyor, ancak sağladığı özelliklerle oyun deneyimini mükemmelleştiriyor. Bu oyunda neredeyse hiç hata bulunmuyor ve oyun boyunca akıcı bir deneyim sunuyor. İlginç olan şu ki, SimCity gibi dev bir ekibin arkasında değil, sadece 13 kişilik bir ekip tarafından geliştirildi. Bu noktada, Paradox'a bir kez daha saygı duyuyorum.
"Yolları döşemeden önce, bir plan yapmak çok önemli."
Cities: Skylines'ın amacı, SimCity'de olduğu gibi şehir sakinlerini mümkün olduğunca mutlu etmek. Bu, ihtiyaçlarını karşılayarak, vergileri düşük tutarak ve yaşanabilir bir şehir yaratmakla mümkün olacak. Oyuna başladığınızda, karşınıza boş bir harita çıkacak. İlk olarak, yolları döşemeden önce bir şehir planı yapmanız önemli. Çünkü kötü bir başlangıç yaparsanız, ileride bu hatayı düzeltmek zor olabilir. Yolları döşerken, alanların düzenini iyi ayarlamak önemli; mümkün olduğunca yerden tasarruf etmeli ve düzenli bir plan oluşturmalısınız. Eğer şehir planınız kötü olursa şehrin trafiği istanbuldan farksız olmayacak.
"Şehirde yaşamak için gerekli olan her şey…"
Cities: Skylines'da, dört farklı bölge türü bulunuyor: Yaşam, Ticaret, Sanayi ve Ofis. İlk olarak, yaşam alanlarını oluşturmalısınız, ardından sırasıyla sanayi ve ticaret alanlarına odaklanabilirsiniz. Ancak, bu alanları oluşturmadan önce su, elektrik gibi temel ihtiyaçları karşılamalısınız. Oyunda ekonomik olarak zorluk çekmeyeceğinizden emin olmak için vergi oranlarını dengeli bir şekilde ayarlamalısınız.
Oyun ilerledikçe, şehrinizdeki ihtiyaçlar artacak ve yönetim daha karmaşık hale gelecek. Okullar, hastaneler, polis karakolları gibi kurumların yanı sıra güvenlik, atık yönetimi gibi konulara da odaklanmalısınız. Şehriniz büyüdükçe daha büyük ve etkili kurumlar inşa etmek zorunda kalacaksınız. Örneğin, artan nüfusla birlikte su temini ve atık su yönetimi gibi altyapı sistemlerine daha fazla yatırım yapmanız gerekebilir. Ayrıca, trafik sorunlarıyla başa çıkmak için yolları optimize etmek veya toplu taşıma sistemlerini geliştirmek de önemlidir. Toplu taşıma mantığı şöyle işliyor; Otobüsler ile sokak aralarından duraklar koyup en son metroya kadar duraklar eklemeniz gerekiyor, Metroları ise Ticari bölgelerine ve birazda insanların yaşam alanlarına metro durakları koyabilirsiniz.
Küçük bir şehir için bir polis karakolu yeterli olabilirken, büyük bir metropol için birden fazla karakol ve hatta özel güvenlik şirketleriyle anlaşma yapmanız gerekebilir. Aynı şekilde, birkaç ilkokulun yeterli olabileceği küçük bir kasaba için, büyük bir şehirde farklı eğitim seviyelerini kapsayan bir eğitim kompleksi düşünülebilir. Şehrinizin sakinleri mutlu ve memnun olduğunda, büyüme ve gelişme potansiyeli daha da artar. Bu nedenle, sakinlerin ihtiyaçlarını karşılamak ve şehri verimli bir şekilde yönetmek büyük önem taşır. Bu oyun, şehir planlaması ve yönetimi becerilerinizi test ederken aynı zamanda eğlenceli bir deneyim sunuyor.
İyi bir eğitim sistemi, iş gücünün niteliğini artırır ve ekonomik büyümeyi destekler. Bu nedenle, oyunun ilerleyen aşamalarında, ilkokullar, ortaokullar ve lise gibi farklı eğitim seviyelerini kapsayan bir eğitim kompleksi kurmanız gerekebilir. Ayrıca, üniversite veya meslek okulları gibi yükseköğretim kurumlarının da şehrinizde yer alması, uzmanlaşmış iş gücünün yetişmesine katkı sağlar. İş alanında ise, şehirdeki ekonomik büyümeyi teşvik etmek için çeşitli sektörlere ve işletmelere odaklanmak önemlidir. Sanayi bölgeleri, ticaret merkezleri ve hizmet sektörü gibi farklı iş alanlarına yer vermek, şehirde istihdamın artmasını sağlar. Ayrıca, işletmelerin ulaşım ağlarına erişimini sağlamak ve lojistik gereksinimlerini karşılamak da iş ortamını iyileştirir.
Cities: Skylines'in haritası, SimCity ile karşılaştırıldığında daha esnek ve ölçeklenebilir bir yapıya sahiptir. Oyun başladığınızda, 4 kilometrekarelik bir alanda şehrinizi inşa etmeye başlarsınız. Ancak ilerledikçe, çevrenizdeki arsaları satın alarak şehrinizi genişletebilirsiniz. Başlangıçta sınırlı bir alanda çalışmak zor olabilir, ancak oyun ilerledikçe bu sınırlar açılır ve şehriniz daha büyük bir ölçekte gelişim gösterir. Her arsa, yeni binalar inşa etmek veya altyapıyı genişletmek için kullanılabilir. Bu, oyunculara şehirlerini istedikleri şekilde özelleştirmeleri ve büyütmeleri için geniş bir alan sağlar.
Oyunun en büyük haritası 36 kilometrekarelik bir alana kadar genişleyebilir, bu da oyunculara 9 farklı harita seçeneğine imkan verir. Bu, her oyuncunun kendi benzersiz şehirlerini oluşturabileceği ve yönetebileceği geniş bir oyun dünyası sağlar. Bu ölçeklenebilirlik özelliği, oyuncuların oyun tarzlarına ve tercihlerine daha iyi uyum sağlar.
"Şehri yönetmek sanıldığı kadar kolay değil…"
Cities: Skylines, başarılı bir şekilde şehircilik simülasyonunun en detaylı şeklinde sunan türünün en iyi örneklerinden biri. Gerçek zamanlı strateji ve simülasyon sevenler için kesinlikle tavsiye edilir. Steam'de $17,99 fiyatı ile ortalamdan uygun bir fiyatı Yaratıcı düşünme ve planlama becerilerinizi geliştirmek istiyorsanız, bu oyun tam size göre!
